Ljubljana

Slovenya ülkemize yaklaşık 2.15 saat uçuş mesafesi uzaklığında, Balkanların doğu tarafında, Orta Avrupa'nın güneyinde, İtalya ile kapı komşu, birazcık da Adriyatik denizine kıyısı mevcut bir ülke. Bu kıyı bölgede deniz turizmi oldukça gelişmiş, burası coğrafi özellikleri bakımından aynı bizim Akdeniz ve Ege kıyılarımız gibi ama ülkede ağırlıklı olarak karasal iklim hakim, Alp dağlarının etekleri çok yakın, her yer ormanlık ve yemyeşil, musluklardan akan sular içiliyormuş, hatta bırakın muslukları, Alplerden gelen dereler bile o kadar temiz ki o sular bile içilebilir dersem abartı olmayacak.

Ülkenin nüfus yapısına bakacak olursak, toplamda iki milyonun biraz üzerinde adından da anlaşıldığı gibi ağırlıklı olarak Slavlardan oluşuyor, küçük küçük oranlarda eski Yugoslavya'dan kalma etnik gruplar var, Macaristan sınır bölgelerinde de yine Macar kökenli gruplar yaşamaktadırlar. Bu Slavlar diğer Ortodoks inançlı Balkan Slavlarıyla ve Ruslarla oldukça farklılar, çok barışçılar, hoş görülüler ve diğer irili ufaklı etnik gruplarıyla da uyum içerisinde yaşıyorlar. Zaten hiçbir dönem savaşmamışlar ve tüm dış saldırılarda hemencene teslim olmuşlar ve zaman zaman işgallere uğramışlar.

Slovenya'lıların yaşam tarzları ve davranış şekilleri Avusturya'lılara oldukça benziyor, bu durumu yıllarca Avusturya’lıların hakimiyeti altında kalıp Avusturya kültüründen etkilenmelerine olduğu kadar, bu Slavların farklı bir mezhep ( Katolik), yaşam tarzı ve dünya görüşünden olmasına da bağlayabiliriz.


Ljubljana'nın Kuşbakışı Görünümü

Slovenya'nın tarihi ve coğrafi kimliğinden bahsettikten sonra artık başkent  Ljubljana'dan bahsedebiliriz. Lubliyana olarak telaffuz edilen ve ‘’sevilen’’ anlamına gelen bu güzel şehrin 280.000 nüfusu var. Deniz seviyesinden yaklaşık 300 metre yükseklikte, 50.000 kadar üniversite öğrencisi barındırıyor, 1991 yılında bağımsızlığını ilan etmiş ve 2004 yılında Avrupa Birliğine girmişler. Para birimleri ise, Euro.

Ljubljana şehri oldukça küçük bir alana kurulmuştur. Bu yüzden geziniz çok yorucu olmayacaktır. Preseren Meydanı'ndasınız diyelim. Hemen meydanın ortasında Preseren anıtı, bir iki adım atıyorsunuz Üçlü köprü, köprünün altından geçen Ljubljanica nehri, nehir boyunca yürüdüğünüzde çok güzel cafeler, restoranlar filan. Yani 3-4 saatlik bir gezi şehri tanımanız için yeterli olacaktır. Zaten burada yaşamaya başlayan insanlar da, hatta erasmus öğrencileri de, boş vakitlerinde ülke içinde farklı şehirleri dolaşıyorlar. Çünkü Ljubljana gerçekten küçük bir şehir ve hergün hergün aynı şeyleri yapmak sıkıcı olabiliyor. Bu durumun artı yönü de var tabiki. Mesela birileriyle tanışıp çok kolay kaynaşabilirsiniz. Ya da yolculuğunuzu bisikletle yapabilirsiniz. Gerçekten böyle bir şehirde bisikletten fazlasına ihtiyaç duymuyor insan. Gittiğinizde siz de göreceksiniz, şehrin her yerinde bisiklet kullanan insanlar var.

Pahalı mı yoksa ucuz bir şehir mi? diye soracak olursanız, ikisinin ortası diyebiliriz. Yani ne diğer Avrupa başkentleri kadar pahalı, ne de balkan ülkeleri kadar ucuz bir yer. İkisinin arası bir yerde.


1. LJUBLJANICA NEHRİ

 
Ljubljanica Nehri

Ljubljana, ortasından geçen ve şehri ikiye ayıran Ljubljanica nehrinin etrafına kurulmuş bir şehir. Nehrin üzerinde Ejderha köprüsü, Üçlü köprü, Ayakkabı köprüsü ve daha bir çok tarih ve görsellik açısından önemlilik arz eden yapıları görebilirsiniz. Tabi bu güzellik sadece köprülerle bitmiyor. Nehrin iki yanındaki binaların ilk katlarında cafeler ve restoranalar da var. Özellikle gittiğinizde siz de farkedeceksiniz, akşam saatlerine doğru ve ilerleyen saatlerde bu cafe ve restoranlar erasmus öğrencileriyle dolup taşıyor. Bunların dışında dilerseniz nehir üzerinde tekne turu yapıp şehri farklı açılardan da fotoğraflayabilirsiniz ya da nehir etrafında yürüyebilirsiniz ki bunu yapmanızı tavsiye ederiz. Öyle ya da böyle bir şekilde bu nehrin ve etrafındaki yapıların keyfini çıkarın işte.


2. EJDERHA KÖPRÜSÜ

 
Ejderha Köprüsü

Anlatılan Yunan efsanesine göre, kahraman Jason ve Argonotlar (Altın arayıcıları) altın postu bulduktan sonra evlerinin yolunu tutmak istemiştir. Ancak Ege Denizi'ne dönmek yerine Tuna nehrinde kuzeye doğru yol alırlar. Tuna'nın bir kolu olan Sava'nın etrafından Ljubljana ırmağının kaynağına varmışlar. Gemilerini batıdaki evlerine dönmek için Adriyatik Denizi'ne taşımış, karaya çıkarmışlardır. Argonotlar, günümüz şehirleri Vrhnika ve Ljubljana arasında, bataklıkla çevrili bir göle gelirler. Burada kahraman Jason'un bir canavar ile karşılaştığı ve kılıcı ile onu yendiği anlatılır. Bu canavar Slovenya'nın sembolü olan ejderhadır. Daha sonra Jason büyük aşkıyla birlikte buraya yerleşir ve Ljubljana şehrini kurar.

Ljubljana halkı tarafından anlatılan ejderha efsanesi bu şekilde. Yıllar yıllar sonra bu efsane popülerliğini yitirmemiş olacak ki, 1900-1901 yılları arası mimar Zaninoviç Lublianika Nehri üzerine Ejderha Köprüsü yapmayı tasarlamış. Köprünün 4 köşesine de ülkenin sembolü bu ejderhaları koymuş. Yine bu ejderha Slovenya bayrağı üzerinde de bulunmakta.


3. PRESEREN MEYDANI

Preseren Meydanı

Şehrin en ünlü ve turistlerin yoğun olarak ziyaret ettiği meydanı ise, Preseren Meydanı. Günün her saati kalabalık olan meydan, akşam saatleri daha hareketli bir hal alıyor. Meydanda bir de şair France Preseren'in heykeli bulunmakta. Meydana ismini veren şahsiyet de bizzat kendisidir. Preseren, sadece Slovenya'nın değil tüm avrupanın en önemli romantik şairlerinden kabul edilmektedir. Preseren'nin çok hüzünlü bir de hikayesi var. Preseren orta sınıf bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geliyor ve zengin bir tüccarın kızı Julija'ya aşık oluyor. Fakat yıllar geçiyor, Preseren ümitsiz bir aşka kapıldığını anlıyor ve Ana Jelovsek ile evleniyor. Yine de bu evlilik Preseren'in Julija'ya olan aşkını dindiremiyor ve ölüm döşeğindeyken bile hala Julija'yı sevdiğini ve onu hiçbir zaman unutamadığını itiraf ediyor. En ünlü çalışmalarından biri olan Sonetni Venec'i de Julija'ya olan mutsuz aşkından ve yine kendisi gibi şair olan yakın arkadaşının ölümünden esinlenerek yazmıştır. Yine Preseren'in Zdravljica (Tost) şiirinin yedinci şiir kıtası 1991 yılından beri Slovenya'nın milli marşıdır.

Meydanda dikkat çeken şeylerden biri de meydanın her köşesinden müzik seslerinin yükseliyor olması. Kimileri akordeon çalıyor, kimileri farklı farklı şovlar düzenliyor. Turistler için sürekli bir eğlence ortamı mevcut yani.


4. TROMOSTOVJE (ÜÇLÜ KÖPRÜ)

 
Üçlü Köprü

Ljubljana'da görülmesi gereken yerlerden biri de Üçlü Köprü. Başta da belirttiğimiz gibi, Ljubljana çok küçük bir şehir. Haritada işaretlediğiniz noktalar birbirine çok yakın mesafede. Bu sebeple kafanızı çevirdiğinizde gitmeniz gereken yeri az çok kestirebileceksiniz. Üçlü Köprü de bu yerlerden biri. Preseren Meydanı'nın hemen bitişiğinde bulunuyor. Aslında yapıldığı ilk zamanlarda tek bir taş köprüymüş. 1931 yılında Slovenya'nın ünlü mimarı Joze Plecnik buraya iki tane daha köprü eklemiş ve günümüzdeki orijinal üçlü köprü halini almış. 


5. LJUBLJANA KALESİ

 
Ljubljana Kalesi 

Başkentin en önemli mimari simgeleri arasında olan Ljubljana Kalesi bütün şehri kuşbakışı görme imkanı sağlıyor. Kaleye isterseniz yürüyerek çıkıp, yol boyunca farklı noktaların resimlerini çekebilirsiniz. Fakat yürümek istemeyenler, füniküler ve genelde turistlerin kullandığı küçük trenleri de tercih edebilir. Kaleye vardığınızda muhteşem bir manzara sizi bekliyor olacak. Hem şehri hem de Alp dağlarını bu noktada seyredebilirsiniz. Ayrıca bu yükseklik bana yetmez derseniz, ücret karşılığı kaleye girip bir de gözlem kulesinden şehri kuşbakışı izleyebilirsiniz.


6. METELKOVA MEYDANI

 
Metelkova

Ljubljana'da aynı isimli sokak da bulunan, aslen Yugoslavya ordusunun Slovenya merkez kışlası olup, bir grup asi Sloven genç tarafından 1993 yılında ele geçirilen yaşam alanı, kendi deyimleriyle özerk sosyal merkez. Bünyesinde bir çok bar, galeri, stüdyo bulunur. Yarı-legal statüdeki bu bölgenin tek ruhsatlı binası hapishaneden dönüştürülmüş hosteldir. Zaten Metelkova insanları bu binayı kaybedilmiş olarak görür. Her çeşit insanla karşılayabileceğiniz, her tür müzik dinleyebileceğiniz bir yerdir. Polisler mümkün olduğunca uğramamaya çalışırlar. Sloven hükümeti ise başta buradaki faaliyetleri engellemeye çalışsa da, çok turist çektiği için pek de müdahale edilmez. Ljubljana'ya olası bir ziyarette mutlaka görülmesi gereken oldukça fantastik bir oluşumdur. Yine Preseren meydanından yaklaşık 15 dakika yürüyerek ulaşabilirsiniz.


7. TIVOLI PARKI

Tivoli Parkı

Ljubljana şehrinin zaten büyük bir kısmı yeşillik alanlardan oluşuyor. Hatta şehir 2016 yılının Avrupa yeşil başkenti seçilmiş. Yeşille daha çok iç içe olmak istiyorum diyorsanız Tivoli Parkına gidebilirsiniz. Şehir merkezine çok yakın bir mesafede üstelik. Zaten bu kadar yeşil alan içinde merkeze uzak bi yere yapsalardı ayıp ederlerdi yani. Ayrıca parkın içindeki kütüphaneden kitap alıp okuyabilirsiniz.